Et  fiyatlarındaki artış vatandaşın sofrasındaki protein miktarını aşağı  çekerken, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın bu konudaki  ilginç rakamlara dikkat çekti.
Avrupalıların  ayda ortalama 24 kilo beyaz et tüketirken Türklerin 18 kiloda kaldığına  dikkat çeken Günaydın, kırmızı ette ise durumun daha vahim olduğunu  kaydetti: “Avrupada kişi başına yıllık tüketim ortalaması 75 kilo iken  bizde 7 kilo bile et tüketemiyoruz. Bu durum insanımızın hem biyolojik  varlığını, hem de düşüncel kapasitesini geliştirmede ciddi bir  sorundur.” dedi.
Ziraat Mühendisleri Odası 42’inci Dönem 2’inci Danışma Kurulu Toplantısı Kahramanmaraş Ramada Otel’de  başladı. Toplantıda konuşan Odanın genel başkanı Gökhan Günaydın,  bugünkü problemlerin temelinde geçmişten bu güne yapılan tarım  politikalarındaki yanlışlıkların yattığını belirterek, buna et fiyatları  ve ithal domatesi örnek gösterdi.
Türkiye’nin  10 yıl önce yılda 500 bin tonun üzerinde kırmızı et üretirken, 2009’u  412 bin ton ile kapatıldığını aktaran Günaydın, şöyle konuştu:
“10  yıl önceye göre 100 bin ton daha az kırmızı et üretebilen bir ülke  gerçeğiyle karşı karşıyayız. Talebin yükseldiği ve arzın aşağıya gittiği  bir durumda fiyatların yükselmesini sürpriz karşılamamak gerek. Bugün  bir kilogram kırmızı et 30 liranın üzerinde. Üstelik de 412 bin ton  kırmızı et üreten bir ülkede 123 bin 500 ton ithalat kararı alınmış ve  bunun yarısı realize edilmişken, bu et fiyatlarında bir gerileme  olmaması da piyasanın spekülasyona açık olduğunu göstermektedir. Karkas  etin fiyatı son 10 yıl içinde 11 ila 15 lira arasında değişmiş ise 4  liralık bir varyasyonu biz spekülasyon olarak tanımlayamayacağımıza göre  o halde bu fiyatlarla oynama meselesinin yüksek tedarik zincirlerinde  ortaya çıktığı açıktır. Dolayısıyla ithalat ile hayvancılığı öldürmek  yerine yapısal sorunları çözüp, Türkiye’nin yeniden hayvan besleyebilir,  kırmızı ve beyaz et üretebilir noktaya gelmesi gerekir.”
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın domates tohumunda dışa  bağımlılığı eleştiren sözlerine de vurgu yapan Günaydın, Türkiye’nin  yılda 150 milyon dolar civarında tohum ithalatı için para harcadığını;  tarımsal ham madde ithalatı için de 6,5 milyar dolar civarında para  harcandığını belirtti. 1998’den bu yana Türkiye’ye genetiği  değiştirilmiş ham madde niteliğinde giren ürün miktarının 20 milyon  tonun üzerinde olduğunu ve buna 15 milyar doların üzerinde para  ödendiğini ileri sürdü. Buğdayda, son 8 yıl içerisinde toplam 12 milyon  ton ithalat yapılıp, karşılığında 3,5 milyar dolar para ödendiğini ifade  etti.
Ziraat Mühendisleri Odası Kahramanmaraş Şube Başkanı  Yusuf Temizkan da konuşmasında nüfusun yüzde 45’inin kırsalda yaşadığı  Türkiye’de, çalışan nüfusun da yüzde 65’inin tarım sektöründen  geçindiğini belirtti. Konuşmacılardan KahramanmaraşTarımİl  Müdürü Mehmet Gündoğdu, “Özellikle son yıllarda tarım ve tarımsal  alanlardaki başarılı uygulamalar, AB’ye uyum süreci, kırsal alanlardaki  sorunların tespiti ve çözümüne yönelik projelerin hayata geçirilmesi,  gerekli yasal düzenlemelerin yapılmış olması, tarımı daha öncelikli ve  güncel hale getirmekte.” dedi. Kahramanmaraş Ticaret Borsası Başkanı  Mahmut Arıkan da 2023 yılında tarımla iştigal eden nüfusun yüzde 10’lara  düşeceğine işaret ederek, “Çünkü AB’ye baktığımızda, bu ülkelerde  tarımla iştigal eden nüfus yüzde 2 ila 4 arasında değişiyor. Ama bizim  tarımla iştigal eden nüfus yüzde 10’lara inerken, tarımdan elde  ettiğimiz hâsıla, katma değeri de artırmamız lazım.” diye konuştu. Sütçü  İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Nafi Baytorun da konuşmasındaziraatmühendislerinin yaşadıkları sıkıntıların altını çizdi.
Paylaş :
VALLAHİ ET PAHALIYSA YEMEYİN