Durmuş  Yılmaz Merkez Bankası çalışanlarının sütten çıkma ak kaşık olmadığını  ve toplumun bir parçası olduğunu ifade ederek kendilerinin de hata  yapabileceğini belirtti.
Durmuş  Yılmaz Merkez Bankası çalışanlarının sütten çıkma ak kaşık olmadığını  ve toplumun bir parçası olduğunu ifade ederek kendilerinin de hata  yapabileceğini belirtti.
Uşak Üniversitesi’nin 2010-2011  Akademik yılı açılış törenine katılan Merkez Bankası Başkanı Durmuş  Yılmaz, törende “Enflasyon Hedeflemesi ve Türkiye Uygulamaları” konulu  bir sunum yaptı. Uşak Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mustafa  Kemal Amfi’sinde düzenlenen akademik yılı açılış törenine Durmuş  Yılmaz’ın yanı sıra Uşak Valisi Özdemir Çakacak, Belediye Başkanı Ali  Erdoğan, Alay Komutanı Jandarma Albay İsmail Özcan, Rektör Prof. Dr.  Adnan Şişman, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.
Türkiye’nin  geçmiş yıllarda yaşadığı yüksek enflasyonun tek sebebinin mali  disiplinsizlik olduğunu anlatan Durmuş Yılmaz, geçmiş dönemlerdeki  koalisyon hükümetleri döneminde Merkez Bankası’ndan alınan avansların  geri ödenmediğini ve bu nedenle 2001 yılı krizinin ortaya çıktığını  söyledi. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz şunları söyledi; “Devlet  her gün harcama yapar ama her gün vergi toplamaz. Vergi belli  aralıklarla toplanır ve toplanan vergilerin dağılımı eşit değildir. Bazı  bölgelerde çok vergi toplanır, bazı bölgelerde ise çok harcama yapılır.  O nedenle Bu gelirle gider arasındaki zaman ve mekan dengesizliğini  gidermek için Merkez Bankası’ndan kısa vadeli avans kullanma imkanı  sağlanmıştır. Buradaki maksat devlet yıl sonunda gelirlerini  topladığında bu verilen avansların yıl sonunda geri ödenmesidir. Ama  Türkiye’deki uygulama böyle olmamıştır ve alınan avanslar geri  ödenmediği için birike birike 2001 krizi ortaya çıkmıştır. Uygulamada  siyasi istikrarın olmadığı ve koalisyon hükümetlerinin olduğu dönemlerde  hükümetler çoğu kez meclise bir bütçe sunar, sundukları bütçedeki  harcama yetkisi yılın 3. çeyreğinin sonunda biter bu durumda meclise ek  bir bütçe getirilir ve ön görülen bütçe harcamasının yüzde 15’i kadar  Merkez Bankası’ndan avans kullanılırdı. Bu durum Türkiye’de 35 yada 40  yıl yaşadığımız yüksek enflasyonun tek sebebi bu mali disiplinsizlikti.  Bu nedenle biz 2001 krizini yaşadık”
“SÜTTEN ÇIKMA AK KAŞIK DEĞİLİZ”
2001  krizinden sonra Merkez Bankası’nın bağımsız hale getirildiğini  ekonomide alınan kararların sık sık değiştirilmemesi için bu  bağımsızlığın sağlandığını anlatan Durmuş Yılmaz, şöyle devam etti;  “Seçimle gelenlerin yönetimde olduğu bir ortamda, Merkez Bankası’nın  bağımsız olması gerekiyor. Çünkü alınan ekonomik kararlar belli bir süre  etkisini göstermiyor. Her hangi bir faiz değişikliği ekonomik  aktiviteyi 3 ay ile 9 ay arasında etkiliyor. Faizdeki 50 puanlık bir  indirimin etkisini ertesi gün hissetmiyorsunuz. Alınan kararların  etkisini göstermesi için değişmemesi gerekiyor. Kararlar değiştiğinde  ekonominin başı dönüyor. Ekonominin başı döndüğü için sanayiciler ve  işadamları doğru ve ileriye yönelik karar almakta zorlanıyor ve ekonomik  büyüme sağlanmıyor. Bu açıdan bakıldığında Merkez Bankası’nda  çalışanlar, karar alanlar ve başkanlar toplumun bir parçası. Dolayısıyla  Bizler sütten çıkma ak kaşık değiliz. Bizler hata yapmaz değiliz,  bizlerde hata yapabiliriz. Buradaki kastımız uygulamada alınan sonucun  görülmesidir. Yoksa Merkez Bankası’ndakiler hata yapmazlar onlar  hükümetlerden doğru iş yaparlar anlamında değildir. Bu açıdan da buna  demokratik açık diyoruz. Son tahlilde millete hesap vermek durumunda  olan hükümetlerin Merkez Bankası’nın yaptıklarına müdahil olamaması  bazılarınca anlaşılır olmayabilir. Fakat uygulamada görüldü ki kararlar  çok sık değiştirilirse ki geçmiş dönemlerde siyasiler bunu yaptılar.  Merkez Bankası’nın bağımsızlığından anlaşılması gereken budur”
“FAİZ ORANLARINI YÜKSELTMEKLE ET FİYATLARI DÜŞMEZ”
Enflasyonda  beklenen hedefe 3 ay içinde ulaşacaklarını söyleyen Yılmaz, et  fiyatları ve yaş sebze ürünlerindeki fiyat düşüşlerinin istikrarda  önemli etken olacağını ifade ederek, “Faiz oranlarını arttırmak  suretiyle enflasyonu önleyebiliriz ama et fiyatlarını düşüremeyiz. Et  fiyatlarındaki atış spekülatif bir durumsa, iş talep taraflıysa et  fiyatlarını düşürebiliriz. Fakat şuandaki durum arz taraflıdır. Et  üretimi ile ilgilidir. Faiz oranlarını ne kadar arttırırsanız arttırın  hayvan sayısını ve üretim miktarını arttıramazsınız. Dolayısıyla Merkez  Bankası’nın arz taraflı bir şoktan dolayı bir tepki vermesi doğru bir  şey değil. Bu birincil etki ama bunun ikincil etkileri var. Nedir bunlar  et kullanan oteller, lokantalar gibi hizmet alanları var. Okullar var.  Bunlar et fiyatlarındaki artışın ikincil etkileridir. Eğer burada  talepten gelen bir sorun var ise Merkez Bankası buna bir tepki  verebilir. Ama arz taraflı şoklara Merkez bankası bir tepki vermez. Faiz  oranlarını ne kadar arttırsa da et fiyatları düşmez. Biz talebe ve  faize duyarlı kısma tepki veririz”dedi.
Durmuş Yılmaz,  üniversitelere parasal destek verecekleri müjdesini de vererek sözlerini  şöyle tamamladı; “Üniversitelerin toplantıları ve seminerlerini parasal  olarak destekliyoruz. Merkez Bankası’nın özelini ilgilendiren konularda  üniversitelerden her hangi bir proje gelirse ve biz de bunu uygun  bulursak parasal katkı sağlarız. Ayrıca bu yıldan başlayarak bir ödül  programı ortaya koyduk. Yurt içi ve yurtdışında yazılmış doktora  tezlerini heyet olarak değerlendiriyoruz. İlk 3’e ödül vereceğiz”.
Konuşmaların  ardından vali Özdemir Çakacak, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’a  plaket takdim etti. Uşak Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Adnan Şişman ise  Yılmaz’a günün anısına hediye verdi. Akademik yılı açılış töreni kokteyl  ile sona erdi.
Paylaş :