Kırmızı ette Türkiye neden ithalatçı?

Et Üreticileri Birliği (ETBİR) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Albayrak, “Besilik canlı hayvan ithalatının iç piyasa normalleşene kadar devam etmesini, bunun damızlık hayvan üreticilerine vereceği zarara karşı da hükümetin doğum yapan her hayvan ile çiğ süte de destek vermesini istiyoruz” dedi.
Albayrak, İl Özel İdaresi Toplantı Salonu’nda düzenlenen “Kırmızı Et; Gelişmiş Ülkeler Arz Fazlası Yaratırken Türkiye Neden İthalatçı” konulu panelde yaptığı konuşmada, birlik olarak her zaman et ithalatına karşı çıktıklarını ve canlı besilik hayvan ithal edilmesi konusunda ısrarcı olduklarını söyledi.
Hükümetin aldığı ithalat kararını, “tansiyonu 18’e çıkan bir hastaya verilen ilaç” gibi gördüklerini ifade eden Albayrak, besilik canlı hayvan ithalatının iç piyasa normalleşene kadar devam etmesini, bunun damızlık hayvan üreticilerine vereceği zarara karşı da hükümetin doğum yapan her hayvan ile çiğ süte de destek vermesini istediklerini kaydetti.
Albayrak, et fiyatları yükselince elde edilen karın fiyatlar düşünce kaybedilmeye başlandığına dikkati çekerek, asıl sorunun yapısal olduğunu savundu.
İthalat gerçekleştirilen ülkelerde tarım ve hayvancılıkla uğraşan nüfusun Türkiye’den daha az olduğunu belirten Albayrak, “Konya Şeker Fabrikası Angus cinsi hayvanlar getirdi. Bir haberde bu hayvanların 300 yıllık nesillerinin bilindiğini okudum. Kendime ‘Acaba biz bu noktada neredeyiz’ diye soruyorum” dedi.
Albayrak, sektörel yatırımların besilik hayvan ithalatı ile artacağını düşündüğünü dile getirerek, KDV’nin kırmızı ette ve canlı hayvanda farklı olmasının kayıt dışını da artırdığını öne sürdü.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi Hayvan Sağlığı Ekonomisi ve İşletmeciliği Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Savaş Sarıözkan da, üreticilerin, tüketicilerin ödediği paranın ancak yüzde 50’sini alabildiklerini belirterek, bunun gelişmiş ülkelerde yüzde 70-80 seviyesinde olduğunu söyledi.
Üreticinin, hakkını alamadığı için işi bıraktığını dile getiren Sarıözkan, yem fiyatları yüksekken ucuz et ve süt tüketmenin imkansız olduğunu savundu.
Sarıözkan, EBK’nin üretici maliyetinin altında ürün satarken devreye girmemesine rağmen şimdi et ithalatına başlamasını da eleştirdi.
Hayvan hastalıklarının da büyük ekonomik kayıklara neden olduğunu vurgulayan Sarıözkan, hayvanlardan insanlara da bulaşan sadece “ekinokok” adlı bir hastalığın yılda 150 milyon lira zarara neden olduğunu kaydetti.
İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mustafa Atsız da, panelin açılışında yaptığı konuşmada, görev alanlarında tarım ve hayvancılığın da bulunduğu ifade ederek, bu konuda üreticilere her zaman destek olacaklarını belirtti.

Paylaş :

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir