Bakan ithal ete açıklık getirdi

Bakanlığın ve bağlı kuruluşların 2016 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Çelik, narenciye ile ilgili Rusya kaynaklı yaşanan sorunları, Adana ziyaretinde sektör paydaşları ile değerlendirdiklerini, krizlerin fırsatları da gün yüzüne çıkarabileceğini, bu çerçevede yaptıkları çalışmalar olduğunu söyledi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, kırmızı et piyasasına ilişkin, “İthal et demek ‘ucuz et gelecek’ demek değil. Üreticilerin maliyetlerini dikkate almazsak o zaman ülkede hayvan varlığını sürdürme imkanımız olmaz. Biz piyasanın regülasyonundan yanayız. Et ve Süt Kurumu bunu yapacak önümüzdeki günlerde” dedi.
Çelik, tarımsal desteklerde 1 Ocak 2017’den itibaren havza bazlı desteğe geçeceklerinin altını çizerek, çok ayrıntılı, ilçe düzeyinde denilebilecek değerlendirmeler yapacaklarını, alt havzalarla tüm Türkiye’nin ele alındığını bildirdi.
Kırmızı et ile ilgili sorular üzerine, bu konunun çok fazla karıştırıldığına dikkati çeken Çelik, sektör temsilcileri ile yaptıkları değerlendirme neticesinde karkas et, kıyma ve kuşbaşı ette tavan fiyat belirlediklerini hatırlattı.
Çelik, sektör temsilcileri ile ithalatın çözüm olmadığı, hayvan varlığını artırmak gerektiği yönünde ortak bir noktada buluştuklarını dile getirerek,”Sabit gelirli, dar gelirli vatandaşlarımızın tükettiği gerek ekmek gerekse kıyma ve kuşbaşı ile ilgili fiyatların olması gerektiği noktada kalması ile ilgilidir bu yaptığımız açıklamalar. Yoksa serbest piyasaya müdahale değildir” ifadesini kullandı.
Kırmızı et ithalatına ilişkin sorular üzerine de Çelik, şöyle konuştu:
“İthal et demek ‘ucuz et gelecek’ demek değil. Piyasa regülasyonu son derece önemli. Maliyetleri dikkate almazsak o zaman ülkede hayvan varlığını sürdürme imkanımız olmaz. Biz piyasanın regülasyonundan yanayız. Et ve Süt Kurumu bunu yapacak önümüzdeki günlerde. Maliyetler meydandadır, maliyetleri aşağıya çekme sürecini kazanacağız. İthal et gelse bile üreticimizin maliyetinin altında bir fiyat düşünmüyoruz. Ağıllar ve ahırlar dolu olmalı. Ne zaman ki üretim girdilerinde fiyatları düşürürüz o zaman etin fiyatını aşağıya çekersiniz. Ama serbest piyasa diye halkın zaruri ihtiyacı olan bir tüketim maddesinde layüsel bir davranışa da karşı duracağımızı belirtmek istiyorum. Sanki biz ithal ete karşıymışız… İthal ete ihtiyaç varsa ithal edeceksiniz ama üretimi baltalamamamız gerekiyor. Hassas bir noktada olduğumuzu ve o çerçevede bu politikaları sürdürdüğümüzü söylemek istiyorum.”
Çelik, Türkiye’de dünyanın en pahalı etinin yendiği söylemlerinin doğru olmadığını ifade ederek, Avrupa Birliği’nde üretilen kırmızı etin yüzde 73’ünün domuz eti olduğunu, domuz eti hariç kişi başına düşen kırmızı et miktarının dünyada 11 kilogram, AB’de 16 kilogram, Türkiye’de 13 kilogram düzeyinde bulunduğunu belirtti.
Ekmeğin maliyetinin 61 kuruş olduğunun altını çizen Çelik, “Yaptığımız çalışmada çok net bir tablo var. O tablo şu; işletme hataları ne yazık ki ekmek fiyatlarına yansıtılıyor” diye konuştu.

Paylaş :

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir